Yavuz Çifçi

yavuz_reis126@hotmail.com
Yazarın sitemizde "16" adet yazısı bulunmaktadır. Eklenme Tarihi: 16/12/2017 497 kez okundu.

İYYAKENA-PiDE

Cenazelerde kıymalı pide dağıtılmasından şikayetçiyim. Neden, bir defa ben kıymalı değil, kaşarlı pide seviyorum. Neden sürekli kıymalı pide dağıtılıyor. Bence cenaze musalla taşına konulup namazı kılındıktan sonra imam, haziruna “rahmetliyi nasıl bilirsiniz?” diye soruyorsa, cemaat içinde “pidenizi nasıl seversiniz?” diye sormalı. 

  Hayır bir de neden illa pide? Belki pidenin hiçbir çeşidini sevmeyen var cemaat aramızda. Belki bazıları lahmacun,  acılı Adana veya beyti kebap seviyor. Bence cenaze sahibi, rahmetlinin çenesini tülbentle bağlamadan sosyal medya üzerinden kamuoyu araştırması yaparak katılımcıların siparişlerini almalı ve ona göre cenaze menüsü hazırlamalı. Hatta pidenin yanına tavuk ve et döner taktırmalı ki, cemaat’in gönlü daha bir hoş, hayır duası daha bir etkili olsun. 

Hatta hatta bence iyisi bir “açık büfe” kurulmalı. Gözyaşlarını silen ve sümüklerini mendillere hınkıran  kederli cemaat, eline aldığı tabağına istediği, damak tadına uyan yemekleri alıp bir köşede usul usul acısını yaşamalı. Tek çeşit tatlı olan helva yerine, mevsimine göre meyve salatası, kadayıf dolması, künefe, kabak tatlısı da olmalı. Sırf ayranla da olmaz bu işler, söyleyeyim. Herkese ayrı ayrı hitap etmeli cenaze menüsü. Kimine kola, fanta, şerbet, hoşaf ikram etmeli. Daha da olmadı alakart sisteme geçilmeli. Mevtayı toprağa veren cemaat cenaze çadırına gelince ölenin yakınına “ben önce az işkembe alayım, ardından az pişmiş dana rosto, sonra iç pilavı, mevsim ya da çoban salatası, içecek olarak vişne soda, tatlı daa… bol cevizli baklava olsun. Kahveyi de az şekerli lütfen” deyip sipariş etmeli, mevlid bitene kadar çadırında yemeğinin hazırlanmasını beklemelidir. Rahmetlinin ruhu şad olacaksa, yattığı yer cennetten bir köşe, mekanı direk şehitler yanı olacaksa, hiçbir masraftan kaçınılmamalı.  En sonunda imam sormalı “Rahmetliyi nasıl bilirsiniz? –Valla pilavın kıvamı tutmamıştı ama, ızgara balık nefisti şekerim. Allaahhh yattığı yer nurla dolsun..”

   Bu kadar şamata yeter bence. Peki sayın cenaze sahipleri şu pide işine ne zaman “yeter” diyecekler, merakla ve ısrarla bekliyorum. Belediye Başkanı Özdemir Turgut’un konuya ilişkin sosyal medyadan yazısını ve tepkisini okudum. Israrla üzerine gitmesini de bekliyorum. Çünkü ancak liderlerin çabası neticeye kavuşturacak bu işi. 

   Eyyy.. din görevlileri; siz ne zaman bu işe kıyısından köşesinden değil de, tam manasıyla el atıp bu işe nokta koyduracaksınız? İki Cuma hutbesinde tekrar tekrar üsteleseniz, her bir araya gelen cemaatle dinimizde yeri olmayan ve insanları ezikliğe mahkum eden bu sevimsiz adete iki kelam etseniz, bu iş çözülür. 

   Yaklaşık bir buçuk sene önce yine bu konu ile ilgili yazdım. Bugüne kadar bekledim, belki bir şeyler olur, yapılır diye. Ama mevtadan ses çıktı, konuşması, nasihat, vaaz vermesi gerekenler sustu. Kefenleme, gülsuyu dökme, kırk mevlidi kadar cenaze merasimine yerleşen şu adeti söküp atamadık.

  Bir abimiz anlattı. Adamın kardeşi aniden ölüyor. Cepte 5 kuruş yok. “Bankadan kredi çekip pide yaptırdım” diyor. Müslüman dinimizce haram olan faize girip, cenazeye pide yaptırıyor ki, Müslümanlığına helal gelmesin, sevap bonuslarını beşer beşer toplasın. Cenazedeyim ciddi olayım diyorum, adam anlatınca bir gülme geliyor.

   Aslında ağlanacak halimize gülüyoruz. Cenazeymiş, acıymış hikaye. Asıl ağlamamız gereken dinin nerelere geldiği. Hangi sosyal ve mahalle baskılarıyla hangi geleneklere oturduğudur. Cenaze evine konu komşunun yemek götürdüğü günlerden, “Hayatım bugün öğlene yemek yapmadım, komşunun cenazesi var, orada çatlayana kadar yeriz çoluk çocuk” günlerine geliverdik. Kudüs’ü gündemde tutmak kadar önemli bir olay bence, pide meselesi. Önce memleketi bu lakayt adetten kurtaralım, sonra dünya Müslümanlığı için adım atalım mı? “Rahmetliyi nasıl bilirdiniz? Bence Hasan Efendinin cenazesindeki pide daha yumuşak ve lezzetliydi. Hem de çok boldu maşallah. Kendisi iyiydi ama çocuklarını pinti bildiiikkk…” E gömün gitsin o vakit.                   

HAFTANIN SÖZÜ: İnsanoğlu ağır sözü kaldırmaz. Eşek dersin kızarda, sırtına bin aldırmaz.

HAFTANIN HABERİ: Suriyelilerden dolayı iş bulamayan Gürcü D.K(41) sonunda isyan etti, “Siz var artık memleket dönmek ne zaman?”

SAYGILARIMLA


Yorum Yapın
500

Bu yazıya henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olabilirsiniz.