(Haymana’ya Yapılan Kötülük ve Medyanın Yeni Algı Biçimi)
Kuru kalabalıkların satın aldığı ve kendilerine göre büyük gazete havasında olan, Müslüman Milletimizin inançlarına, değerlerine tamamen zıt bir çizgide olan, seviye ve ahlaki gazetecilik bakımından bir cüce olan iflah olmaz ulusal medya her zaman yaptığı gibi, Haymana’ya at gözlüğü ile baktı. Ve mal bulmuş mağribi gibi sadist bir haz duygusu ile yine Haymana’yı baş gündem yaptı.
Hürriyet Gazetesi, 17 Şubat 2017 tarihli ana sayfasında, kocaman puntolarla “Haymana Sorusu” başlığı ile Haymana düşmanlığını yine gözler önüne sermiştir.
Yukarıda saydığım Hürriyet ve benzeri zihniyetteki medyanın ezici çoğunluğu, el birliği etmişçesine, her zaman ön yargı ile yaklaştıkları ve hiç sevmedikleri Haymana üzerinde yeni bir algının hazırlık provasını yaptılar.
Aslında ulusal azgın medyanın derdi; HAYMANA VE HAYMANA HALKI’dır. Haymana halkının muhafazakâr ve geleneksel de olsa, bir İslam anlayışı içinde olmalarını bir kenara atın. Bu azgın medyanın bu kadar azgın başlıklar atmalarının temelinde, çoğunluğu Kürt vatandaşlardan oluşmasından ötürü Haymana’yı hiç sevmemeleridir.
Ey tetikçi medya! Sizde ahlak ve haysiyet var mı? Haymana’dan ne istiyorsunuz? Eğer haber konusu olan okul müdürü, bu aşağılık hareketi yaptıysa, zaten cezasını çekecektir. Peki, suçsuz ise ona ve ailesine bu acıyı yaşatanlar, Haymana’yı karalayanlar ne kadar şerefli ve onurludurlar? Zaten her şey Adli tıp kurumunda belli olmayacak mı? Haymana’ya olan bu düşmanlığınızı nereye kadar sürdüreceksiniz?
Burada önemli bir görüşümü aktarayım. Müdür suçlu veya suçsuz olabilir. İlerideki aşamalarda belli olacaktır. Ancak ortada olan vahim hata, bir okul müdürünün öğrencilerin kaldığı pansiyonda kalmasıdır. Bu konu ileride tartışılacak büyük bir yanlışlıktır.
MEDYA’NIN HAYMANA’YA FOBİSİ İLK DEĞİL
Daha bir sene önce Gölbaşı’na 18 km. ve Haymana’ya 50 km. uzaklıktaki bir çiftlikte canlı bomba iki teröristin yakalanma haberini devletin TRT’si dahil, utanmazlıkta sınır tanımadan haberi çarpıtıp, “Haymana’da Canlı Bomba” şeklinde haber servis ederek algı yürütmeleri, ulusal medya’nın Haymana’ya düşmanlık beslemekte ne kadar alçakça ve haince ileri gittiklerini göstermektedir.
Okul müdürünü tanımam. Nereli olduğunu dahi bilmiyorum. Suçlu ise -ki hele cinsel istismar konusu, benim can damarımın tepkisini çeken ahlaksız, düşük, karaktersiz ve sapık insanların yapacağı bir iştir- cezasını çekecektir. Ancak ateist bir öğretmenin bu işin içinde olması, şom ağızlı medyanın ağzını iyice sulandırmıştır.
Peki, okul müdürü suçsuzluğu ispatlanırsa Haymana’ya yapılan kötülüğün faturasını kim ödeyecek?
Henüz suçu ispat edilmediği ve suçu sabit olmadığı halde – ki bu hususta ne adli tıp raporu, ne müfettiş soruşturması sonucu hiçbir şey yok iken- suçluluk ve masumiyet karinesi ayaklar altına alınmış ve hem okul müdürünün ailesinin rencide edilmesi bir yana, Haymana halkına karşı hayasızca algı operasyonu yürütülmüştür. En önemli olanı ise “100 öğrenciye cinsel istismar yapılmış ve Bimer’e 100 başvuru yapılmış” diyen medyanın aksine, okulda 100 erkek öğrenci bulunmadığı gibi, hangi zorlamalarla yaptırıldığı muallak olan Bimer’e sadece 4 başvuru yapılmış ve bu da algının ayrı bir yüzüdür.
Ulusal medya zaten milletimizin inancına, ahlakına çok uzak olmasını herkes biliyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde Türkiye’deki bazı medya kadar ahlak düşüklüğü, güven vermeme, objektiften uzak, at gözlüklü medya yoktur.
Haymana insanı her zaman mertliğini, efendiliğini koruyacaktır. Suçlu olan insanları da savunacak yapıda değildir. Bu şarlatan medya ve onları destekleyen siyasilere de günü geldiğinde iyi bir cevap verecektir.
Ancak şunu da belirteyim ki, gerçek olsun veya olmasın fark etmez, Haymanamız bu iğrenç olaydan dolayı büyük bir yara almıştır. Haymana’yı bu konuma düşürenler utansınlar.